Allah’ın hesabı
-
“ihanet ; kendine ihanet eder”
Sonsuzluk bu… Ucu görünmeyen,dönüşü olmayan bir deniz sanki. Kulaçları daha hızlı attıkça, daha da derinleşen, her derinleşmesinde daha fazla nefes nefese bırakan bir bitmezlik. Ne kadar anlatırsam, anlatayım hep başa döndüğüm, bacağından sımsıkısarılsam da, sol yanını bana bırakıp, sağ yanını ıraklara, uzaklara, ufuklara, en ulaşılmazlıklara hüzün bulutlarını arkasında bırakarak, bulutlu gözlere içten ve tamamen gönülden… Continue reading
-
>"1 ÇAY"
> Makamına gittiğim adam kapının önünden geçen çaycı çocuğa “Lan Çaycı !” diye bağırdı… “İçilmez olsun senin çayın” dedikten sonra ;Bir anda irkildim, başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki duyduğum avam bir o kadar da anlamsız hitabet karşısında… Eyn’allah dedim, sustum çok şey söylemek istesem de…Ben bunları hissetti isem, hayatının henüz baharında olan yağız delikanlı neler… Continue reading
-
>aşk…
> Ne de çok anlattık aşkı? Oysaki aşk bize kendisini hiç anlatmadı. Bir çocuğun oyun hamuru ile oynadığı gibi oynadık onunla. Paylaşılan bir şey yok ise hicran, terk edilmişlik var ise hüsran yaptık hep onu. Bilemedik ve anlatamadık aslında, sevgi yoksa çoktan bitmiştir aşk!… Gerçekleri konuşmaktan korkuyorsa aşk miadını doldurmuş demektir ve yalan girmişse bir… Continue reading
-
>ekmek kavgası
> ben daha çiçek kadarken açtım sonra sevdam kadar oldu taç yapraklarım bir martı kanadı tutunduğum kuşlarla değil; ekmek kavgasında kaybolmaktan korktum… Continue reading
-
>döktüğüm her gözyaşı için bir avuç kan alacağım; en masumundan…
> Yavaşça yanına yaklaşıp elimi uzattım, güvenmediği her halinden belliydi. Usulca başını kaldırıp yüzüme baktı.Daha önce hiç görmemiş gibiydi bu yakınlıkları. “tut elimden “ dedim sessizce, “tut, riyasız, yalansız, karşılıksız” dedim. Alaycı bir gülümse taktı dudakları. “çok duydum, çok yanıldım” nağmeleri dökülüyordu adeta dudaklarından. Koşar adım ayrıldım yamacından, tanıdık bir şeyler hatırlattı bana sanki eskilerden… Continue reading
-
>Son Parlayan Yıldızı Maviye Verdim…
> Gitmek kavli…Pes etmek değil, direncin her bir zerresini gösterme vakti. Elimi ellerinin arasına koymadan, artık koyamayacağım üzgün bile değilim aslında diyerek başını alıp da senin olduğun her yerden bitmek vakti. Bitmenin düzlüklerinde yüreğimin senin her vuruşunda düşürdüğü parçalarını omzuma alıp da göç etmek vakti mavi hülyalara. Aslında biliyorum, sen ve son, aynı senin de… Continue reading
-
>yârime… yarıma…yarınıma…12 OCAK 2008 anısına…
> Ne kadar da çabuk geçiyor zaman değil mi ? Bundan 3-4 yıl öncesine uzanıyor kalbimizin kıpır kıpır etmesi, senin “ya istemezse” diye çekincelerin, benim adım adım senden kaçışlarım…Ne kadar da anlamsızmış adım adım senden uzaklaşmak oysa ki,her uzaklaşmamda adım adım sana yaklaştığımı hissedememişim… Keşke diyoruz ya keşke, gönlüne daha da erken teslim etseymişim gönlümü.… Continue reading
-
>ÜZÜLME,KALDIR BAŞINI YERDEN !
> Şimdi sessizim… Sessizliğim bozuyor boylu boyunca uzayan yalan silsilesini. Suskunluk bir kabul ediş oluyor sizin diyarlarınızda. Ama bizim diyarlarımızda her zaman için suskunuk direncin ve adam gibi adam olmanın ilk adı,ilk adımı olur. Aslında daha önceleri de çok duymuştuk. Sizin gibilerin harcı yalnızca dürüstlüğü, ahlakı ve adamlığı yaka rozeti yapmışlar ile karılıyordu. Sizin duruşunuzun… Continue reading
-
>Vefasız dosttan, vefalı dar ağacı daha iyidir
> Ahde vefasızlık imansızlıktır… Görülen iyilikleri unutmama, iyilikte bulunanlara misliyle veya daha güzeliyle karşılık vermeye devam etme. Böyle olanlara vefakâr denir. Her şeyin bir sözleşmeye, anlaşmaya, bir yazılı akite bağlandığı günümüzde sözün hükmü yok denecek kadar azdır. Söz vermek demek sözün tutulmaması anlamına gelecek kadar yozlaşmışken, sözün tutulmaması ise artık görmek istediğimiz fakat artık kimsede… Continue reading
-
>Allah (c.c) ‘ın Hesabı…
> Adalet er de olsa,geç de olsa tecelli eder….Bir acelesi olduğunu, onu görür görmez anlamıştım. Sağanak halinde yağan yağmura aldırış bile etmiyor ve bükülmüş beline rağmen sağa sola koşuşuyordu.Yanına sokularak:“Hayrola teyzeciğim, dedim. Bir derdiniz mi var?Sıcak bir tebessümle:-Buraların yabancısıyım evladım, dedi. Hastane tarafına gidecek bir araba arıyorum. Biraz beklerseniz aynı dolmuşa binebiliriz, dedim. Oraya geldiğimizde… Continue reading
-
>LÂLE’YE KULUM, GÜL’ÜN YOLUNDAYIM…
> Dostla düşmanla olan tüm muhatablığımızın ölçüsü, Lâle ‘ye olan kulluğumuz, Gül’ü dikensiz sevişimiz, ona şeksiz şüphesiz biât edişimiz ve bu durumlardan yansıyan gerçeklik oranındadır.Hukuk; hukuk bilmeyenlerin diyarında en olmaz evresini geçirirken, hukuku hukuksuzların diyarında mutasyona uğramışlarla da olan hukukumuz nan ve tuz hesabını bilişimizdendir. Su içtiğimiz çeşmeye çamur atmamak karakterimizin en eşsiz parçası olsa da, içmemeye… Continue reading
Serap Şule Yavuz KALIN, 1981,Kayseri.
Erciyes Üniversitesi Çin Dili ve Edebiyatı, Beijing Language and Culture University Chinese Language, Erciyes Üniversitesi Kültürel Çalışmalar Yüksek Lisans, Dil Bilimci, Çince,İngilizce Yeminli Tercüman, Siyasetçi, Yazar.Evli, 1 çocuk annesi.